YÖNETİCİ SERTİFİKASI İN YÜKSEK LİSANS OUT
14-02-2021
2136 görüntülenme
İDRİS ŞEKERCİ
YÖNETİCİ SERTİFİKASI İN YÜKSEK LİSANS OUT
Eğitim Kurumları Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği yayınlandı. Bir yönetmeliğin resmi gazetede yayınlanır yayınlanmaz tartışılmaya başlaması sanıyorum herkesin dikkatini çekmiştir. Daha evvel kamuoyunda taslak olarak yayınlanan yönetmelik ile kıyaslandığında -resmi olarak yürürlüğe giren yönetmeliğin-ölümü gösterip sıtmaya razı ettiğini söylersek abartmış olmayız.
Yirmi küsur yıllık memuriyet hayatımda sıkça duyduğum bir sözdür devlette devamlılığın esas olduğu. Yönetenler değişse de kimi yerleşik kuralların ve teamüllerin hep var olacağı anlamına gelen bu söz uzun süredir Milli Eğitim camiasında pek karşılık bulamıyor. Değişen her bakan/lık, kendisine devredilen ne varsa sil baştan yaparak yeni bir bakanlık inşa etmeyi alışkanlık edindi. Aynı siyasi iktidarın bakanları olmasına rağmen bir önceki bakanlık döneminde yapılıp edilenleri görmezden gelen bakan(lık)lara şahit olduk çoğu kere. Gerek bürokratik hiyerarşi anlamında gerekse de kazanımları anlamında reddi miras denilebilecek izahı gayri kabil durumlara da tanık olduğumuzu söyleyebiliriz son süreçte.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Milli Eğitim Bakanı olarak görev alan Sayın Ziya Selçuk ve ekibinin, bir önceki dönemde devletin FETÖ ile irtibat ve iltisakı olduğunu düşündüğü ve Gezi olaylarında öğrenciyi sokağa taşıyan yöneticilerin değiştirilmesi sonucu göreve gelen yöneticilere karşı ön yargısı, hafızalarımızda canlılığını halen muhafaza etmektedir. Tüm okul yöneticilerini sanki yöneticilikleri geçerli değilmişçesine yeniden sınava sokmaya teşebbüs etmeleri devri sabık oluşturma niyeti olarak algılanmıştı o günlerde. Bunun gerçekleştirilmesi zor bir hedef olduğu anlaşılınca “etrafından dolaşmak” anlamına gelebilecek yeni yöntem arayışları başladı bakanlık koridorlarında.
Kamuoyunda tartışılması maksadıyla basına sızdırılan taslak yönetmelikte her yer değişikliğinde toplanması gereken 40 puan barajı bugün çıkan yönetmelikten anlıyoruz ki daha kötüsünü göstererek kötüsüne razı etmek eyleminin bir parçasıymış. Milli eğitimde köklü değişimlere imza atan yine Ak Parti iktidarının bir Milli Eğitim Bakanı tarafından gündeme getirilen; yöneticilerin niteliğini artırmak amaçlı yaklaşım sonucu yüzlerce yönetici ve yönetici adayı yüksek lisans yapmaya başladı. Halen dönemin İstanbul Milli Eğitim Müdürü tarafından bu yaklaşım doğru okunarak birçok yöneticinin eğitim yönetimi alanında yüksek lisans yapmasına da vesile olmuştu.
5 Şubat 2021 tarihi ile yürürlüğe giren mezkur yönetmelik –maalesef- devlette devamlılık ilkesini de müktesebatı da yok sayan bir icat ortaya koyarak- ister yüksek lisansı olsun isterse de doktorası olsun –herkesi, yönetici görevlendirme genel şartına tabi tutarak “eğitim yönetimi sertifikası” almak zorunda bırakacak bir değişikliğe gitmiştir. Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak bu eğitimin, üniversitelerde verilen tezli ya da tezsiz yüksek lisanstan ve hatta doktoradan daha nitelikli olamayacağına göre burada asıl derdin başka olduğu apaçık ortadadır. Ehliyet ve liyakat diyenlerin, akademik çevrelerin verdiği lisans üstü eğitimleri dahi yok sayan bu yaklaşımı izah edebilecek aklı selim varsa buyursun.
Basına yansıyan açıklamaları dikkate aldığımızda hiç kimseyi memnun etmediği ortada olan bu yönetmeliğin kimi memnun etmek için çıkarıldığını da doğrusu biz de merak ediyoruz.
Mevcut yöneticilerin edindiği tecrübe ve müktesebatı değersizleştiren ayrıca alındığı günden itibaren geçerliliği 8 yıl olarak belirlenen yönetici sertifikasyon icadını kim düşüşündüyse tebrik etmek (!) gerekiyor. Oldu olacak bu sertifika çalışmasını, İl MEM'lerle protokol imzalayan EYÜDER ile yapsın. Bu arada başarı belgesi, takdir ve teşekkür belgelerinin de belirli bir tarihten sonrasını dikkate almak hangi hukuk ilkesi ile izah edilecek onu da birisi açıklarsa iyi olacak.
MEB’in yıllardır çıkardığı yönetmeliklerin mahkemeye verilerek iptal edilmesi- bu gidişle- Guiness Rekorlar Kitabı’na girecekve bu yönetmelik de birçok maddesi itibarıyla yakın zamanda mahkeme tarafından iptal edilecek gibi duruyor.
YAZARLAR
İdris ŞEKERCİ
28 ŞUBAT'IN SAHTE MAĞDURLARINI DA SAHTE KAHRAMANLARINI DA TANIYORUZ Devamı...
Şahmettin BALAHORLU
ÜSKÜP (SKOPJE) / KUZEY MAKEDONYA Devamı...
Muhammet BİNİCİ
BENİM AİLEM Devamı...
Prof.Dr.Abdullah KAHRAMAN
Covid-19 Aşısı Üzerinden Medeniyet ve Uygarlık Farkı Devamı...
حسين الموسى
وجاء رمضان Devamı...
Dr. Metanet OĞUZ
İNSAN, ÖZ DEĞERLERİNİ NASIL BELİRLEMELİ? Devamı...
Arslan ATEŞ
ETE KEMİĞE HAPSOLMAK Devamı...
Beytullah DEMİRCİOĞLU
Haydut Devlet İfadesi Devamı...
Dr.Zülkarneyn VARDAR
CENNET NEREDE? Devamı...
شهم الدين بلاحورلو
اليوم العالم الاسلامي يقف علي حافة الهاوية Devamı...
Tuğba GÜNEY
KAYGI VE TEVEKKÜL Devamı...
Dr. Muhammad SAFAR د. محمد صفر
(3) خواطر رمضانية قرآنية Devamı...
Mustafa KASADAR
Ar damarı çatlayanların alçaldıkça alçalmaları Devamı...
Av. Mustafa KARAKAŞ
Anayasa Değişikliği, Yargı Tarafsızlığı Devamı...
Dr.Ali İmran BOSTANCIOĞLU
Beşeri Sermayeden Etkin İstifadeye Dair Devamı...
Bayram KARA
AMERİKA YAZILARI-3 MASKE-DİN-BİLİM Devamı...
Dr.Hasan Fehmi ÇİÇEK
İSRA VE MİRAC Devamı...
FOTO GALERİ
Time Alem © 2015 Yasal uyarı : Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır.