GECE YARISI BİLDİRİSİ NEYİN MESAJIDIR
05-04-2021
1789 görüntülenme
İDRİS ŞEKERCİ
GECE YARISI BİLDİRİSİ NEYİN MESAJIDIR
Yüz küsur emekli amiralin gecenin bir yarısı, Montrö bahanesiyle -yemeyip içmeyip- aynı metne imza atmasını normal karşılamak hayatın olağan akışına aykırıdır. Ve bunun bir gece de hazırlanıp imza edilmediğini de sanıyorum söylemeye gerek yoktur. Bu adamların Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de kimlerle niçin uğraştığını bilmediklerini, Cihat Yaycı Paşa’nın “Mavi Vatan” adlı kitabından bihaber olduklarını söylemek de sanıyorum saf dillik olacaktır.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne atıfta bulunarak, gezi olaylarından tanıdık “İstanbul Kanalı’nı istemezük” diyen bu bidiriyi, gecenin bir yarısında -musallaya beş kala- yüz küsur bunağın halt etmesi olarak değerlendiremeyiz. Mevzunun okyanus ötesinden gelen bir aklın ürünü olduğunu ıskalamadan konuyu anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmak gerekir.
Türkiye’de bir kaos oluşturmak niyetiyle planlanmış bir tezgahın ilk adımı olduğu yaklaşımını yok saymadan ve eskiden alışık olduğumuz “Genç subaylar rahatsız!” tehdidinin tam tersine bir operasyonun parçası olabileceğini dikkate almamız gerekiyor. Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada geçen “… egemenlik, bağımsızlık ve bekamız ile ilgili hak, alaka ve menfaatlerimizin korunmasını dikkat ve hassasiyetle ölürsem şehit kalırsam anlayışı içinde 15 Temmuz hain darbe girişimi ile iç-dış fitne ve fesatlara rağmen, Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen terör koridorunun parçalanması dahil, düşmanlarımızı hayal kırıklığına uğratan TSK’nin Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri ile bir bütün olduğunu ve başarılarını görmek istemeyenlerin hırs, ihtiras ve haset ile körleşenler olduğunu..” ima eden ifadeler açıkça göstermektedir ki TSK’nın içine sirayet edemeyen ağabablarına göbekten bağlı bu küreselci takım, toplumun sinir uçları üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı, muhalefeti birleştirmek ve ordu içerisinde uyku modunda olan uzantılarını harekete geçirmek istemeketdir.
15 Temmuz tarihi, her ne kadar her on yılda bir darbe görmeye alışmış bir topluma, darbelere ve darbecilere karşı mücadelede bir cesaret aşısı olmuşsa da aynı cesaretin, geçmiş darbecilere hak ettikleri cezanın verilmesinde hukuki bir başarıya dönüşememiştir. 12 Eylül ve 28 Şubat’ın tam anlamıyla hesabının sorul(a)maması, diğer darbe ve muhtıraların banisi sayılan zevatın itibarlarının devam etmesi, darbe düşüncesinin kökten kazınmasına mani olmaktadır. Malum gece yarısı bildirisi, darbe özleminin güncelliğini yitirmediğini ortaya koymaktadır. Her ne kadar bu ifşa olan niyet-şimdilik- muvazzaf olanlar arasında karşılık bulamasa da, belli ki, prostatını tutamayan bu tekaüt amiral güruhunda nükseden bir hastalık olarak ciddiyetini muhafaza etmektedir.Yapılacak olan bellidir. Tüm darbecilerin itibarlarını sona erdirecek hukuki düzenlemeler bir an önce yapılmalı ve tahlilde bu metne imza atan emekli amirallerin işledikleri cürmün cezasına ilaveten, rütbeleri sökülerek askerliğe bağlı emeklilikleri de iptal edilmelidir.
Tüm bu olup bitenler arasında “Ne oluyoruz arkadaş?!” diyerek mevzuyu anlamaya çalışanlara ve “kuklaya” odaklanarak “kuklacı”yı göremeyenlere Şehit Malcolm X’in “İnsan iyi nişan almalı, kuklayı değil kuklacıyı vurmalı!..” sözünü hatırlatmak isterim. Son günlerde Türkiye’nin doğrudan ya da dolaylı olarak muhatabı olduğu Ukrayna- Rusya arasında gündemde olan siyasi gerilim dahil bir çok bölgesel ve küresel ölçekte olay karşısında ortaya konan irade ve duruş karışında sistemleri çöken şebekenin, başta Sayın Erdoğan olmak üzere onunla yol arkadaşlığı eden aktörlere vermek istediği subliminal mesajdır.Biden rüzgarını arkasına alarak, FETÖ aparatı ile başaramadıklarını başka operasyonel aparatları da devreye sokarak 15 Temmuz’un rövanşını almak ve yeniden Türkiye’yi teslim almak isteyen küresel çetelerin yeni bir senaryosudur tüm bu olup bitenler.
Fakat unuttukları bir şey var:
Biz bu filmi daha önce defalarca seyrettik. Artık yemez!..
YAZARLAR
حسين الموسى
وجاء رمضان Devamı...
شهم الدين بلاحورلو
اليوم العالم الاسلامي يقف علي حافة الهاوية Devamı...
Dr. Metanet OĞUZ
İNSAN, ÖZ DEĞERLERİNİ NASIL BELİRLEMELİ? Devamı...
Dr.Hasan Fehmi ÇİÇEK
İSRA VE MİRAC Devamı...
Mustafa KASADAR
Ar damarı çatlayanların alçaldıkça alçalmaları Devamı...
Dr. Muhammad SAFAR د. محمد صفر
(3) خواطر رمضانية قرآنية Devamı...
Prof.Dr.Abdullah KAHRAMAN
Covid-19 Aşısı Üzerinden Medeniyet ve Uygarlık Farkı Devamı...
Dr.Zülkarneyn VARDAR
CENNET NEREDE? Devamı...
Tuğba GÜNEY
KAYGI VE TEVEKKÜL Devamı...
Beytullah DEMİRCİOĞLU
Haydut Devlet İfadesi Devamı...
Arslan ATEŞ
ETE KEMİĞE HAPSOLMAK Devamı...
Dr.Ali İmran BOSTANCIOĞLU
Beşeri Sermayeden Etkin İstifadeye Dair Devamı...
Muhammet BİNİCİ
BENİM AİLEM Devamı...
Av. Mustafa KARAKAŞ
Anayasa Değişikliği, Yargı Tarafsızlığı Devamı...
Şahmettin BALAHORLU
ÜSKÜP (SKOPJE) / KUZEY MAKEDONYA Devamı...
Bayram KARA
AMERİKA YAZILARI-3 MASKE-DİN-BİLİM Devamı...
İdris ŞEKERCİ
28 ŞUBAT'IN SAHTE MAĞDURLARINI DA SAHTE KAHRAMANLARINI DA TANIYORUZ Devamı...
FOTO GALERİ
Time Alem © 2015 Yasal uyarı : Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır.