BENİM AİLEM
22-12-2020
3717 görüntülenme
MUHAMMED BİNİCİ
BENİM AİLEM
Hz. Lut Peygamber zamanında fuhşiyat bu kadar çeşitli değildi. Homoseksüellik bile ilk kez söz konusu oluyordu.
Bu gün LGBTIQ+ diye sonu belli olmayan bir sapkınlık söz konusu...
Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transseksüel, Intersex, Queerly, Transgander derken her gün yeni bir şey çıkıyor. Pedofoli’den söz ederken, bir yandan da ensest ilişkiler tartışılmaya başladı.
Sırada Pandasex, Necrophilia, Zoosex, Roboticsex var.
Bir yandan bunlar olurken, “Fahişe” kelimesinden utananlar, bu harflerin ifade ettiği gruplara ilişkin, o kelimelerin Türkçe karşılığını söyleyince ayıplayanlar, aynı zamanda bu çevreleri “dezavantajlı grup” olarak görüp, bunlar ve türevlerine karşı “Pozitif ayırımcılık yapılmasını” ön gören İstanbul sözleşmesini savunanlarla biz bu engeli nasıl aşacağız.
Birçok Avrupa ülkesinde bu çevreler kendilerini Yüzde 10 olarak gösteriyorlar. Yerel yönetimlerde, eyalet meclislerinde, federal meclislerde giderek artan bir ağırlığa sahipler.
Uluslararası sözleşmeler, buna dayalı yasal mevzuat, bu mevzuatı yasalaştıran siyasiler, yasayı uygulayan bürokrasi, fonlarla desteklenen STK’lar, reklamlarla yönlendirilen medya bunlardan yana.
Artık papa bile bunları destekliyor.
Ülkemizde yönetimdeki dindar kimlikli kadrolar hala bu mevzuatı korumaya devam ederken, muhalefet, cinsel yönelim ve tercihinin biyolojik olarak dönüştürmek isteyenlerin ameliyat giderlerinin SGK tarafından karşılanmasını savunuyor.
Yöneticilerimiz, daha şimdinden, mevzuatın ön gördüğü düzenlemeleri Diyanet dâhil, hayatın bütün alanlarına yaymış durumdalar. Merkezi Hükümet, Yerel yönetimler bu yönde batının ön gördüğü programları hayata geçirmek için çalışmalarını sürdürüyorken Nüfus cüzdanlarımızdaki cinsiyetimiz İngilizce olarak “Gender” olarak tanımlandı. Yani, artık biyolojik cinsiyetin yerini “toplumsal cinsiyet” alıyor.
Cinsiyetinizi cinsel yönelim ve bireysel tercihinize göre değiştirebiliyorsunuz.
Artık aileler çocuklarının cinsel tercih, deneyim ve yönelimlerine karşı nötr kalacak. Hatta aileleri ikna ve bu durumu kanıksamaları için belgeseller, filmler dahi yapılıyor.
Oysa 3 dinde lanetlenen bir durum bugün ne yazık ki, 3 dini topluluğun baskın olduğu ülkelerde bile bu sapkınlık aleni olarak icra edilebiliyor ve “utanma” sloganı ile “onur yürüyüşü” olarak gerçekleştirilebiliyor. Daha şimdiden papalık bu konuda tercihini açıkça ortaya koydu. “İstanbul Sözleşmesi” Hilafet merkezinde ilan edilebiliyor.
Hepimiz artık kişi, şahıs, fert değil “din, mezhep, ideoloji, politik, gelenekten bağımsız bir birey” olarak tanımlanıyoruz.
Bugün bu fuhşiyata karşı aile, çocuklarımız ve neslimizi nasıl koruyacağız, bunu konuşmamız, önlemler almamız gerekiyor.
Allah bizi erkek ve dişi olarak yarattı. Üstünlük takva ile idi. Birileri biyolojik cinsiyeti, yaratılışı inkâr ederek, bunu kişilerin ve toplumun kendi tercihleri ile ilgili bir konu olarak ele alıyor.
Moda akımları bunları destekliyor. Yediklerimiz, içtiklerimiz, hayat tarzı, dizi filmleler, şarkılarda anlatılanlar, aldığımız ilaçlar, kozmetikler, hayat tarzı, sportif aktiviteler sağımızdan solumuzdan geçen Elektro Manyetik Frekanslar (EMF) hepsi bizi bir yerlere yönlendiriyor. Sonuç alkol, boşanma, intihar, psikolojik sorunlar patlamış vaziyette.
Bu saldırılar karşısında biz de boş durmayacaktık elbette..
Dünya’da ilk kez diğer yapıtlardaki gibi figüranlar değil “ENŞİNSELLİĞİ” filmin başrolleri anlattı.
“Biz doğuştan EŞCİNSEL değildik. PSİKOLOJİMİZİ bozdular. Yaşarken bizi bu hale getirdi” dediler.
Kendinizi nasıl nitelendiriyorsunuz? Siz “EŞCİNSEL” misiniz? Sorumuza.. “EŞCİNSELDİK” şeklinde cevap verdiler.
Bitmedi.. bir de “EŞCİNSEL ÇOCUK yok!.. EŞCİNSEL AİLE var!..” dediler.
“Benim Ailem” belgeseli şimdiye kadar oluşturulan tüm tabuları yıkacak. Çünkü bu belgeselde başroller konuşacak.. Şimdiye kadar lakırdı yapanlar ise artık susacak.
“Benim Ailem” belgeseli çok yakında yayında olacak!..
Yine yer yerinden oynayacak. Kim bilir belki de tüm dünya toplanıp yine üstümüze gelecekler.
Olsun varsın gelsinler. Bize doğru işe sahip çıkanlar, arkasında duranlar ile MÜKAFAT VE CEZA GÜNÜNÜN TEK SAHİBİ ALLAH yeter..
Selam ve Dua ile… Allah’a emanet olunuz…
YAZARLAR
Dr.Hasan Fehmi ÇİÇEK
İSRA VE MİRAC Devamı...
شهم الدين بلاحورلو
اليوم العالم الاسلامي يقف علي حافة الهاوية Devamı...
Prof.Dr.Abdullah KAHRAMAN
Covid-19 Aşısı Üzerinden Medeniyet ve Uygarlık Farkı Devamı...
Mustafa KASADAR
Ar damarı çatlayanların alçaldıkça alçalmaları Devamı...
Muhammet BİNİCİ
BENİM AİLEM Devamı...
Şahmettin BALAHORLU
ÜSKÜP (SKOPJE) / KUZEY MAKEDONYA Devamı...
Dr.Zülkarneyn VARDAR
CENNET NEREDE? Devamı...
Bayram KARA
AMERİKA YAZILARI-3 MASKE-DİN-BİLİM Devamı...
Dr.Ali İmran BOSTANCIOĞLU
Beşeri Sermayeden Etkin İstifadeye Dair Devamı...
Arslan ATEŞ
ETE KEMİĞE HAPSOLMAK Devamı...
Tuğba GÜNEY
KAYGI VE TEVEKKÜL Devamı...
İdris ŞEKERCİ
28 ŞUBAT'IN SAHTE MAĞDURLARINI DA SAHTE KAHRAMANLARINI DA TANIYORUZ Devamı...
Beytullah DEMİRCİOĞLU
Haydut Devlet İfadesi Devamı...
Dr. Metanet OĞUZ
İNSAN, ÖZ DEĞERLERİNİ NASIL BELİRLEMELİ? Devamı...
حسين الموسى
وجاء رمضان Devamı...
Dr. Muhammad SAFAR د. محمد صفر
(3) خواطر رمضانية قرآنية Devamı...
Av. Mustafa KARAKAŞ
Anayasa Değişikliği, Yargı Tarafsızlığı Devamı...
FOTO GALERİ
Time Alem © 2015 Yasal uyarı : Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır.