İKİ İLERİ BİR GERİ VEYA BAKANLIĞIN SERENCAMI
26-11-2020
1952 görüntülenme
İDRİS ŞEKERCİ
İKİ İLERİ BİR GERİ VEYA BAKANLIĞIN SERENCAMI
Galatı meşhur bir ifade vardır mehter takımı ile ilgili. Bugün alınan bir kararın ertesi güne değiştirilmesi söz konusu olduğu durumlarda “İki ileri bir geri” ifadesiyle eleştirmek için kullanılan bir darbı meseldir bu. Mehter Takımı yürüyüşünde böyle bir şey var mıdır? Bir hikmete binaen mi böyle yapılmaktadır bunu tartışacak değilim. Başka bir probleme dikkat çekmek için böyle bir giriş yapalım istedim.
Mart ayından itibaren ülkemizi adeta esir alan Covid-19 Koronavirüs belası yüzünden ne özel sektör ne de devlet kurumlarında tam tekmil üretim ve hizmet yapılamadığı hepimizin malumudur. Artık, 5 yaşındaki oğlumun dahi diline pelesenk olan kısmi bir karantina hayatı yaşadığımızı, dün yapıp ettiklerimizi bugün yapamadığımızı, sosyal hayatın yerini Kontrollü Sosyal Hayat’ın aldığı kuşkusuzdur. Geçen hafta yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve ardından yayınlanan İçişleri Bakanlığı genelgesi ile beraber MEB’de- bir hafta önce dile getirdiği tüm sınıflarda yüzyüze eğitime geçme düşüncesine rağmen- tüm sınıflarda uzaktan eğitime geçileceğini duyurdu.
Senkronizasyon kavramını çoğumuz duymuşuzdur. Birden fazla birimin ya da kurumun eşgüdümünü ifade etmek, parçalar arasında var olması gereken uyumu ifade etmek için kullanılan bu kavram en çok da kamu kurumları arasında olması gereken bir durumdur aslında. Sözün başında ifade ettiğimiz “iki ileri bir geri” ifadesi ile sembolize etmeye çalıştığımız durum, MEB’in son zamanlarda ortaya koyduğu performansı izah içindi. “Bir yazının hükmünü bir başka yazıyla tavzih etme; Onu da ötekiyle tashih etmek” olarak özetleyebileceğimiz marazi duruma alışmıştık. Lakin devletin diğer kurumları ile eşgüdüm zaafı olarak değerlendirilebilecek aceleciliği hiç beklemiyorduk.
Evdeki hesap çarşıya uymadığında bunu bize tecrübe olur ve sonraki adımlarımızı buna göre atarak ihtiyatı elden bırakmadan hareket ederiz. MEB ders almamış olacak ki “Uzaktan Eğitim” kararı verirken hemen ertesi günü Okul Öncesi öğretmenlerini ilgilendiren bir açıklama yaparak, tüm anaokullarında yüz yüze eğitim olacağını ifade etti. Kamu kurumlarına düşen-böylesi durumlarda aceleci davranmak yerine- daha sonra doğabilecek koplikasyonları da hesap ederek teenni ile hareket etmektir. Okul öncesi öğretmenleri arasında “Biz Bakıcı değiliz; Öğretmeniz” alınganlığına sebep olan bu tartışmaların,Bakanlık tarafından öngörülmesi gerekmez miydi?
Okul Öncesi öğretmenler ile sağlık çalışanları arasında polemiğe neden olan bu aceleci karar elbette MEB’in istediği bir durum değildir. Bir problemin çözümü için atılan adımla,teşhis edilen bir hastalığın tedavisi adına yapılan önerinin ortak paydası, yan etkilerinin ve doğabilecek başkaca problemlerin önceden bilinerek adım atılmasıdır. Baknlık bürokrasisini yönetenlerin bu hassasiyet ile hareket ederek, Sağlık çalışanı arkadaşlarımızın, “Biz gelen hastamızın yemeğini de yediriyoruz, altını da temizliyoruz; ama biz de bakıcı değiliz” haklı serzenişlerine, okul öncesi öğretmeni arkadaşlarımızın haklı tepkisini malzeme etmemesi gerekirdi.
MEB, herkesi ilgilendiren kritik kararlar arefesinde, acele karar vermek yerine eğitimin paydaşları olan sendikalrın da görüşlerini alabilmiş olsalardı muhtemelen okul öncesi öğretmenleri yalnız bırakan bu kararı almamış olacaklar-mesela- son sınıf (8 ve 12’ler) öğrencilerine dönük farklı bir uygulama ile bu tartışmalar ortadan kaldırılacaktı. LGS ve YKS hazırlığı için DYK’ların ne anlama geldiğini “tereciye tere satar gibi” izah etmeye gerek var mı bilmiyorum.Ancak Bakanlığın en az okul öncesi öğretmenlerine ilişkin verdiği karar kadar hatalı olan bir başka kararı da; DYK’ların yıl sonuna kadar ertelenmesidir.
Bakanlığa çağrımız; hem DYK’larla ilgili, hem de okul öncesi öğretmenleri ile ilgili, alanda tartışma çıkaran kararları gözden geçirmeleri ve bu zorlu süreçte istişare kanallarını açık tutarak eğitim çalışanlarını tartışmaya açacak başkaca kararlar alınmasının önüne geçilmesidir.
YAZARLAR
Dr. Muhammad SAFAR د. محمد صفر
(3) خواطر رمضانية قرآنية Devamı...
İdris ŞEKERCİ
28 ŞUBAT'IN SAHTE MAĞDURLARINI DA SAHTE KAHRAMANLARINI DA TANIYORUZ Devamı...
Tuğba GÜNEY
KAYGI VE TEVEKKÜL Devamı...
Dr.Hasan Fehmi ÇİÇEK
İSRA VE MİRAC Devamı...
Mustafa KASADAR
Ar damarı çatlayanların alçaldıkça alçalmaları Devamı...
Dr. Metanet OĞUZ
İNSAN, ÖZ DEĞERLERİNİ NASIL BELİRLEMELİ? Devamı...
حسين الموسى
وجاء رمضان Devamı...
Dr.Zülkarneyn VARDAR
CENNET NEREDE? Devamı...
Muhammet BİNİCİ
BENİM AİLEM Devamı...
Şahmettin BALAHORLU
ÜSKÜP (SKOPJE) / KUZEY MAKEDONYA Devamı...
Arslan ATEŞ
ETE KEMİĞE HAPSOLMAK Devamı...
Beytullah DEMİRCİOĞLU
Haydut Devlet İfadesi Devamı...
Bayram KARA
AMERİKA YAZILARI-3 MASKE-DİN-BİLİM Devamı...
Prof.Dr.Abdullah KAHRAMAN
Covid-19 Aşısı Üzerinden Medeniyet ve Uygarlık Farkı Devamı...
Dr.Ali İmran BOSTANCIOĞLU
Beşeri Sermayeden Etkin İstifadeye Dair Devamı...
Av. Mustafa KARAKAŞ
Anayasa Değişikliği, Yargı Tarafsızlığı Devamı...
شهم الدين بلاحورلو
اليوم العالم الاسلامي يقف علي حافة الهاوية Devamı...
FOTO GALERİ
Time Alem © 2015 Yasal uyarı : Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır.