Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gerekirse güvenli bölge sahamızı genişleteceğiz
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, "Güvenli bölge dışından gelecek saldırılara en sert şekilde karşılık verecek ve gerekirse güvenli bölge sahamızı genişleteceğiz." dedi.
"7 kilometrelik derinlikte devriye çalışmasını sürdüreceğiz"
Erdoğan, "İstiyoruz ki bir an önce Tel Abyad ve Resulayn'ı bir halledelim. Ondan sonra diğer bölgeleri ki şimdi Rusya'yla birlikte devriye çalışmasına başlayacağız. Bu devriye çalışmasıyla sınırımızdan güneye doğru 7 kilometrelik derinlikte devriye çalışmasını sürdüreceğiz. Daha sonra gereğini görüşmeler yoluyla devam ettireceğiz." dedi.
Kısa sürede elde edilen bu başarının, sahada ve uluslararası alanda adeta bir panik halinin ortaya çıkmasına yol açtığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Maalesef teröristlerin şehit ettiği 20 evladımız ve yaralamış olduğu 185 sivil vatandaşımız var. Bunlarla ilgili üzüntülerini belirtmek üzere arayan hiçbir Batılı ülke olmadı. Yine arayanlar içinde şehit olan 9 ve yaralanan 137 güvenlik görevlimizden söz eden de hiçbir Batılı olmadı. Aynı şekilde Suriye halkının gerçek evlatları olan Suriye Milli Ordusu saflarında vatanlarını teröristlerden temizlerken şehit olan 124 ve yaralanan 463 kardeşimizi de soran bizden başka olmadı. Onlara 'terörist' diyorlar. Kim? Amerika. Niye terörist? Bunlar bu toprakların sahipleri. Topraklarını savunuyorlar. Bunlara nasıl terörist dersiniz? Bunlar şu anda bizim askerlerimizle beraber bu topraklarda kendi evlerini, topraklarını savunurken şehit olanlar. Bunlar ölümü korkutan, ölümü öldüren mücahitler. Askerimizle dayanışmalarının neticesi, bu zafere doğru bizleri götürüyor. Rabbim bizlere en yakın zamanda zaferi nasip etsin."
'Gerekirse güvenli bölge sahamızı genişleteceğiz'
Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı'na değinerek, Batı ülkelerinin, Türkiye'ye "Ne kadar kalacaksınız?" diye sorduğunu, kendisinin de "Siz ne zaman çıkıyorsunuz? Onu söyleyin." dediğini aktardı.
Berlin'de, Londra'da bir toplantı yapılmasının teklif edildiğini belirten Erdoğan, "Bu toplantının yapılacağı üç yer var; ya Şanlıurfa ya Gaziantep ya İstanbul, gelin burada yapalım. Şimdi bu teklifin, gerçekten akılla, mantıkla izahı yok. Olayın olduğu yer burası, sen beni Berlin'e çağırıyorsun. Ben turist miyim? Ne işim var benim orada. Eğer bu konuda samimi, dürüstseniz olayın yaşandığı yere gelin. Gelin de belki size bir de sınırları gezdiririz. Buraları da görme fırsatınız olur ama yok." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3-4 Aralık'ta Londra'da NATO liderler zirvesinin gerçekleştirileceğini, zirvede zaten bir genelleme yapılacağını, bu görüşmelerin Londra'da ayrıca yapılabileceğini ilettiklerini söyledi.
Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı bir telefon görüşmesinin ardından Başkan Yardımcısı Mike Pence başkanlığındaki bir heyetin Türkiye'ye geldiğini, müzakere sonucu varılan 13 maddelik mutabakat metnini kamuoyu ile paylaştıklarını anımsattı.
Bu mutabakata göre Resulayn ve Tel Abyad arasında yer alan 120 kilometre genişlik ve yaklaşık 30-32 kilometre derinlikteki bölgenin terör örgütlerinden arındırılması gerektiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunun için harekatımıza 120 saatlik süreyle ara verdik. Belirlenen sürenin sonunda maalesef hala teröristler tarafından bölgedeki askerlerimize ve Suriye Milli Ordusuna yönelik saldırılar devam ediyordu. Adeta karış karış tarayarak hem teröristleri imha ediyor hem tahkimatları yıkıyor hem de kalan mühimmat ve malzemeleri topluyoruz. Açık konuşuyor ve muhataplarımızı ikaz ediyoruz. Bu hattın dışından gelecek saldırılara en sert şekilde karşılık verecek ve gerekirse güvenli bölge sahamızı genişleteceğiz."
"Aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz"
Suriye sınırının diğer kesimleri için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi'de görüştüğünü hatırlatan Erdoğan, Rusya ile de 10 maddelik bir mutabakat metni üzerinde uzlaşıp bunu da kamuoyuna açıkladıklarını dile getirdi.
Buna göre, Barış Pınarı Harekatı bölgesinin doğusundaki Ayn El Arap ile batısında kalan uzunca bir bölgede yine 30 kilometre derinliğinde teröristlerden arındırılmış bir bölge oluşturulacağını söyleyen Erdoğan, ilk 10 kilometre derinlikte Ruslar ile ortak devriye yaparak durumu bizzat kontrol altında tutacaklarını bildirdi.
Erdoğan, diğer bölgeler için Rusya'nın güvenceler verdiğini dile getirerek şunları ifade etti:
"Bilindiği gibi bu konularda Ruslarla vardığımız 150 saatlik mutabakatın süresi dün akşam saat 18.00'de sona erdi. Dün heyetlerimiz arasında yapılan görüşmelerde, Rusya tarafı bize Tel Rıfat, Münbiç ve Fırat'ın doğusundaki bölgelerden 34 bin terör örgütü mensubunun beraberindeki 3 bin 260 ağır silahla birlikte 30 kilometrelik hattın dışına çıktığını ifade etmişlerdir. Her ne kadar bizim elimizdeki bilgiler, bu konuda henüz tam manasıyla başarılı olunamadığına işaret ediyorsa da sahadaki tespitlerimizin ardından kendilerine gereken cevabı vereceğiz. Bu kapsamda cuma günü sahada Ruslarla ortak çalışmaları başlatıyoruz. Yani devriye çalışmalarını başlatıyoruz. Şayet terör örgütü mensuplarının 30 kilometrelik alanın dışına çıkartılamadığını görürsek veya her nereden olursa olsun saldırılar sürerse, kendi harekatımızı gerçekleştirme hakkımızı saklı tutuyoruz. Gelişmelere göre bu konudaki tavrımızı belirleyecek ve hayata geçireceğiz. Şimdilik elimizdeki kazanımları güçlendirmeye bakacağız. Güvenli hale getirdiğimiz yerlerde altyapının güçlendirilmesi, idare kapasitesinin geliştirilmesi çalışmalarına hemen başladık. Suriyelilerin güvenli hale getirdiğimiz yerlere geri dönüşleriyle ilgili projemizi de süratle hayata geçireceğiz. Avrupalı liderlerle ya kasım ayı içinde ülkemizde ya da aralık başında NATO zirvesinde bu konuyu detaylı bir şekilde ele alacağız.
Unutmayın bu tür mücadeleler uzun solukludur. Bazen bize '30 kilometrenin ötesindeki teröristler ne olacak?' diye soruyorlar. Diğerlerine ne olacaksa onlara da aynısı olacak, son teröriste kadar tamamı temizlenecek. Gerektiğinde sahada gerektiğinde masada oyunu değiştirecek hamleler yaparak, hedeflerimize doğru ilerlemeyi sürdüreceğiz. Biz, bölgemizde neredeyse yarım asırdır ilmek ilmek işlenen bir büyük oyunu bozduk, bozuyoruz. Şimdi adım adım kendi planlarımızı, projelerimizi, önceliklerimizi hayata geçiriyoruz. Aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz."
"Kendileri çalıp kendileri oynuyorlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı'nın, özellikle Amerika'da sadece güvenlik politikaları, diplomatik ilişkiler düzeyinde değil iç politikada da çok ciddi sonuçlar doğurmaya başladığına işaret ederek, bunun iki ayrı örneğine dün gece Temsilciler Meclisinde kabul edilen tasarılarla şahit olduklarını söyledi.
Bu tasarılardan birinin sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili olduğunu hatırlatan Erdoğan, esasen Amerikan siyaseti içinde bir ekibin yaklaşık 20 yıldır bu yönde gayret gösterdiğini, bugüne kadar yönetimlerin feraseti sayesinde engellenen bu yöndeki girişimlerin, Amerikan kamuoyunda Türkiye aleyhinde oluşan hava kullanılarak Temsilciler Meclisinden geçirildiğini ifade etti.
"Yani bir anlamda fırsatçılık yapıldı." diyen Erdoğan, "Buradan Amerikan kamuoyuna da tüm dünyaya sesleniyorum; bu atılan adımın hiçbir kıymeti harbiyesi yok, bunu tanımıyoruz zaten. Açık konuşmak gerekirse, kendi dilimizle buna cevap verelim; kendileri çalıp kendileri oynuyorlar, yapılan bu." diye konuştu.
Buna rağmen Türkiye'ye atılan bu iftiranın bir ülke parlamentosunda kabul görmüş olmasından dolayı üzüntülü olduklarını dile getiren Erdoğan, "Bu nasıl bir anlayıştır? Biz yıllarca şunu söyledik; bu iş tarihçilerin işidir. Bu iş arkeologların işidir. Görevlendirelim, heyetleri oluşturalım, onlar bu çalışmayı yapsınlar. Bu işe bir siyaset gömleği giydirilmesin. Bütün bu çalışmalar yapıldıktan sonra siyasetçiler masaya otursunlar, ondan sonra da bunun adını koyalım." dedi.
ABD Temsilciler Meclisi'nin Türkiye'ye yönelik kararları
Erdoğan, ABD Temsilciler Meclisi'nin Türkiye'ye yönelik kararlarını değerlendirdi.
Temsilciler Meclisi'nin 1915 olaylarını "soykırım" olarak kabul eden karanına değinen Erdoğan, "Biz arşivlerimizi açtık. Şu anda bizim arşivlerimizde de bir milyonun üzerinde bununla ilgili belge var. Ermenilerin elinde varsa onlar da açsın arşivlerini ama bugüne kadar Ermeniler herhangi bir arşiv sunamadılar. Yok ki sunsunlar. Sadece uluslararası camia, 'karşımızda kim var? Türkiye var? Türkiye'den daha büyük düşman olur mu? Türkiye'nin aleyhine ne olacaksa bunu yapın.' Bunu demekle bir yere varamazsınız. Hep söylerim, 'Bal bal' demekle ağız tatlanmaz. 'Suçlusun suçlusun' demekle de bizi suçlayamazsınız. Böyle bir şey yok. Ne atmış olduğunuz bu adımı ne de almış olduğunuz bu kararı biz tanımıyoruz." diye konuştu.
Türkiye aleyhine oy kullanan tüm Temsilciler Meclisi üyelerinin bir an önce gerçekleri görmeleri çağrısında bulunan Erdoğan, Türkiye'nin geçmişte uzun yıllar Ermeni terör örgütlerinin saldırılarına maruz kaldığını hatırlattı.
ABD'ye seslenen Erdoğan, "1970 ve 1980'li yıllarda ASALA, 21 farklı ülkede Türkiye büyükelçilikleri ve temsilciliklerine 100'den fazla saldırı gerçekleştirdi. Bundan haberiniz var mı? Bunun belgeleri, her şeyi elimizde, bu saldırılarda 40'ın üzerinde diplomat ve temsilcimiz şehit oldu. Bundan haberiniz var mı? Türkiye'nin bu kayıplarından söz dahi etmeyen ancak bir asırdan daha uzun süre önce yaşanmış bir hadise konusunda tek taraflı hüküm veren bu tür girişimlerin tamamını reddediyoruz ve şunu tekrar söylüyoruz. Bizim inancımızda soykırım kesinlikle yasaktır. Buradaki bir tehcir olayını soykırım olarak ifade edenler sadece kendilerine göre bir suçlu aramanın gayreti içerisindeler. Böyle bir ithamı milletimize yapılmış en büyük hakaret addederiz." diye konuştu.
TBMM'nin tarihi gerçeklere aykırı ve iç politika mülahazaları ile atılmış bu adıma derhal hakkettiği cevabı vereceklerini vurgulayan Erdoğan, "Hazırlıkların yapıldığını gördüm ve Meclisimize gelecek. Temennim odur ki bu metin, Meclisimizden ittifakla geçer ve aynı şekilde ABD'ye gönderilir. Tarihleri soykırım, kölelik ve sömürü lekeleri ile dolu bir ülkenin, Türkiye'ye ne söz söylemeye ne ders verme hakkı olamaz. İnşallah bu meseleyi önümüzdeki günlerde de yakından takip edecek ve gereken adımların atılmasını ve cevapların verilmesini sağlayacağız." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kabul edilen diğer tasarı Barış Pınarı Harekatı bahanesiyle ve ipe sapmaz gelmez iddialarla şahsıma, aileme ve bakanlarıma yaptırım uygulanması talebi ile ilgilidir. FETÖ'nün yıllarca piyasada dolaştırdığı iddialara dayandırılan ve hiçbir tutarı olmayan bu tasarıyı da şiddetle reddediyoruz.
ABD, bir FETÖ'ye mahkum olacak kadar küçüldü mü? Bu ne haldir? Bu adama ülkenizde 400 dönüm arazi tahsis ettiniz. Adalet Bakanlığımız, sizlere 90 koli bu adamın suç laiyasını gönderdi. Türkiye mahkemelerinin verdiği dosyaları gönderdi. Bir de oturup bunları inceleyin. Burada ne var ne yok bir bakın. Bakmıyorsunuz ve Türkiye'ye darbe yapan böyle bir terörist başını ülkenizde saklıyorsunuz. Yoksa bu sizin özel olarak değerlendirme noktasında kullandığınız bir manivela mıdır? Bunu da söyleyin. Bundan size fayda gelmez. İstediğiniz kadar bunu düşünerek elinizde ve avucunuzda bunu tutun. Bir şey gelmez ya bunu bize teslim edeceksiniz ya da bizden bundan sonra suçluların iadesi ile ilgili anlaşmalar konusunda herhangi bir iade beklemeyin.
Onbinlerce insanın katili bir terör örgütü olan PKK'yı desteklemek uğruna Türkiye ve şahsıma saldırılara asla eyvallah etmeyeceğiz. Karşımıza delikanlıca çıkmak yerine Türkiye'yi bu tür bel altı vuruşlarla dize getireceğini sananlar hep hüsrana uğradılar bu defa da aynısı olacaktır. ABD'nin müttefiklik ilişkimizin yanında siyasi dostluğumuzu da sorgulamamıza sebep olacak adımlar atmakta ısrar etmesi, ileride en çok kendine zarar verecektir. İnşallah bu yanlıştan bir an önce dönerler."
ABD ziyaretinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği
Erdoğan, partisinin Meclis Grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
ABD'ye yönelik tepkiyi toplantıda dile getirdiği hatırlatılarak, 13 Kasım'daki ABD ziyaretinin bu koşullarda gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine yönelik soru üzerine Erdoğan, "Şu anda henüz kararımı vermedim. Ama soru işareti." ifadesini kullandı.
"Grup toplantısındaki konuşmanızda, terörle ilgili mücadeleye ilişkin yakın zamanda müjde vereceğinizi söylediniz. O müjde teröristbaşı Mazlum Kobani'nin Türkiye'ye iadesi konusunda mı?" şeklindeki soru üzerine Erdoğan, "Niye acele ediyorsun? Bu işlerin haberi verilir mi? Amerika haber vere vere mi geldi?" şeklinde konuştu.
Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı kapsamında B ve C planlarının neler olduğuna ilişkin soru üzerine de şunları kaydetti:
"Şu anda A planını uyguluyoruz. Bu devriyeler vesaire filan, bunlar devam edecek. Bu devriyelerden sonra arazideki bütün gelişmelere göre de nerede ne gibi adımlar atılması gerekiyor? İşte Ayn El Arab'da, Münbiç'te beklenenler eğer yerine getirilmiyorsa buralarda B planına, C planına geçebiliriz."
Bu hafta içerisinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir görüşmesinin olup olmayacağı sorusuna Erdoğan, "Her an olabilir. Gelişmelere göre." yanıtını verdi.
İstanbul, son 2 bin 500 yılda büyüklü küçüklü 600’den fazla depremle sarsıldı. Eskiye doğru gittikçe depremlerle ilgili bilgimiz kaynak eksikliğinden dolayı azalıyor. Bizans döneminde özellikle 358, 554, 558, 740, 869, 989, 1296 ve 1343 yıllarındaki depremler İstanbul’a büyük zararlar vermişti
Doç. Dr. Bülent Özmen, Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremlerin neden bu kadar yıkıcı olduğu hususunda bir değerlendirmeyi AA Analiz için kaleme aldı. *** Depremin önceki depremlerden farkları
YAZARLAR
حسين الموسى
وجاء رمضان Devamı...
شهم الدين بلاحورلو
اليوم العالم الاسلامي يقف علي حافة الهاوية Devamı...
Dr.Zülkarneyn VARDAR
CENNET NEREDE? Devamı...
Dr.Hasan Fehmi ÇİÇEK
İSRA VE MİRAC Devamı...
Şahmettin BALAHORLU
ÜSKÜP (SKOPJE) / KUZEY MAKEDONYA Devamı...
Arslan ATEŞ
ETE KEMİĞE HAPSOLMAK Devamı...
Beytullah DEMİRCİOĞLU
Haydut Devlet İfadesi Devamı...
Bayram KARA
AMERİKA YAZILARI-3 MASKE-DİN-BİLİM Devamı...
Prof.Dr.Abdullah KAHRAMAN
Covid-19 Aşısı Üzerinden Medeniyet ve Uygarlık Farkı Devamı...
Dr. Muhammad SAFAR د. محمد صفر
(3) خواطر رمضانية قرآنية Devamı...
Tuğba GÜNEY
KAYGI VE TEVEKKÜL Devamı...
Mustafa KASADAR
Ar damarı çatlayanların alçaldıkça alçalmaları Devamı...
Muhammet BİNİCİ
BENİM AİLEM Devamı...
Dr.Ali İmran BOSTANCIOĞLU
Beşeri Sermayeden Etkin İstifadeye Dair Devamı...
İdris ŞEKERCİ
28 ŞUBAT'IN SAHTE MAĞDURLARINI DA SAHTE KAHRAMANLARINI DA TANIYORUZ Devamı...
Av. Mustafa KARAKAŞ
Anayasa Değişikliği, Yargı Tarafsızlığı Devamı...
Dr. Metanet OĞUZ
İNSAN, ÖZ DEĞERLERİNİ NASIL BELİRLEMELİ? Devamı...
FOTO GALERİ
Time Alem © 2015 Yasal uyarı : Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır.