Libya krizi ve Akdeniz�de derin jeopolitik d�n���m

Libya krizi ve Akdeniz’de derin jeopolitik dönüþüm

T�rkiye�nin faaliyet alan�n� Orta Akdeniz�e, Libya�ya do�ru geni�letmesi y�n�nde �zetlenebilecek yeni hamleler silsilesi, Akdeniz'in de�i�en jeopoliti�i ile do�rudan ili�kili.

27 Kas�m 2019’da Türkiye ile Libya'daki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) aras�nda Güvenlik ve Askeri ��birli�i Mutabakat Muht�ras� ile Deniz Yetki Alanlar�n�n S�n�rland�r�lmas�na �li�kin Mutabakat Muht�ras�n�n imzalanmas� ile hem Libya krizi hem de Do�u Akdeniz enerji kaynaklar� çerçevesindeki tart��malar uluslararas� gündemin ilk s�ralar�na yerle�ti.

Bu geli�menin ard�ndan Libya’da Halife Hafter taraf�ndan Nisan 2019’dan beri devam ettirilen Trablus taarruzuna kar�� Türkiye’nin UMH’ye destek vermek amac�yla Libya’ya asker gönderilebilece�i aç�kland�. 26 Aral�k’ta ise geni�letilmi� il ba�kanlar� toplant�s�nda konu�an Cumhurba�kan� Recep Tayyip Erdo�an, Meclis aç�ld���nda ilk i� olarak Libya'ya asker gönderme tezkeresini sunacaklar�n� belirterek "8-9 Ocak'ta Meclis'ten tezkereyi geçirip, davete icabet edece�iz" aç�klamas�n� yapt�. Böylece tart��malar�n ekseni Do�u Akdeniz’de enerji rekabeti meselesini de içine alacak �ekilde h�zl� bir �ekilde Akdeniz’deki jeopolitik rekabet meselesine kayd�. Türkiye’nin d�� politika ç�karlar�n� Do�u Akdeniz’e odaklanarak korumas�n�n mümkün olmad��� kabulünden hareketle d�� politikas�n�n aktif faaliyet alan�n� Orta Akdeniz’e, Libya’ya do�ru geni�letmesi yönünde özetlenebilecek bu yeni hamleler silsilesi bölgenin de�i�en jeopoliti�i ile do�rudan ili�kili.

 Bugün gelinen noktada Akdeniz’deki derin jeopolitik dönü�ümün art�k bölgesel rekabeti derinle�tirdi�i ve kaç�n�lmaz bir çat��maya do�ru sürükledi�i görülüyor.

Akdeniz'deki krizin dinamikleri

Akdeniz, uzun bir süredir hem i� birli�i imkanlar� ama daha çok çat��ma risklerini artt�ran yeni jeostratejik ittifak ve yak�nla�malar nedeniyle bölgesel ve küresel siyasetin ba�l�ca gündem maddeleri aras�nda yer al�yor. Avrupa, Asya ve Afrika k�talar�n�n kesi�im noktas�nda yer almas�, Akdeniz’in antik ça�lardan beri büyük bir rekabet ve çat��man�n merkez üssü olmas�na neden oldu. Bu tarihsel konumuna paralel olarak So�uk Sava� boyunca hem ABD hem de NATO için önemli bir egemenlik sahas� olarak küresel siyaset sahnesinde öncelikli bir co�rafya olarak kabul edildi. Ancak özellikle So�uk Sava�’�n bitmesinin ard�ndan ilgi, NATO ve ABD d�� politikas� aç�s�ndan güvenli bölge olarak kabul edilen Akdeniz’den, küresel siyasetteki di�er rekabet alanlar�na kayd� ve bölgesel aktörlerin rekabeti s�n�rl� ölçekte bölgesel bir mesele olarak kategorize edilmeye ba�land�.

Fakat bugün gelinen noktada Akdeniz’deki derin jeopolitik dönü�ümün art�k bölgesel rekabeti derinle�tirdi�i ve bölgeyi bir çat��maya do�ru sürükledi�i kaç�n�lmaz bir �ekilde tezahür ediyor. Öncelikle Arap Bahar� sonras� bölgede olu�an güç bo�lu�u ve bu güç bo�lu�undan ötürü ortaya ç�kan bölgesel rekabet, Suriye ve Libya iç sava�lar�n�n bu bölgesel rekabetin sahas� haline gelmesi bu dönü�ümün en önemli katalizörleri olarak görülebilir. Suriye krizi, bölgesel ve küresel aktörlerin Suriye’nin gelece�ini �ekillendirmek ad�na rekabet etti�i bir saha olmas�n�n yan� s�ra Rusya ve �ran’a yönelik Do�u Akdeniz’deki kayg�lar�n artmas�na da neden oluyor. Özellikle �ran’�n do�u Akdeniz’e uzanma politikas�, Körfez ülkeleri Suudi Arabistan ve Birle�ik Arap Emirlikleri için de Akdeniz’i önemli bir d�� politika sahas� haline getiriyor. Öte yandan Libya krizi, mülteci sorunu ve bölgede yo�unla�an terör örgütlerinin faaliyetleri nedeniyle Do�u Akdeniz, Fransa ve �talya ba�ta olmak üzere Avrupa devletleri için de bir güvenlik meselesine dönü�mü� durumda.

Bat� Pasifik daha fazla ilgiye mazhar olsa da özellikle Rusya ve �ran’�n Suriye iç sava��n�n ard�ndan Do�u Akdeniz’e uzanmas�, bölgeyi ABD’nin d�� politikas�nda yeniden üst s�ralara ta��d�.

De�i�imin bir di�er önemli itici gücü ise ABD ulusal güvenlik ve savunma stratejilerinde bölgedeki büyük güç rekabetinin Rusya, �ran ve Çin ekseninde yeniden tan�mlanmas�d�r. Bat� Pasifik daha fazla ilgiye mazhar olsa da özellikle Rusya ve �ran’�n Suriye iç sava��n�n ard�ndan Do�u Akdeniz’e uzanmas�, bölgeyi ABD’nin d�� politikas�nda yeniden üst s�ralara ta��d�. ABD'nin bölgedeki varl���n�n azald��� bir zamanda, ortaya ç�kan bo�lu�un �ran ve Rusya taraf�ndan doldurulmas� özellikle Rusya’n�n donanma ve hava savunma ba�ta olmak üzere askeri faaliyetleri, uzun bir süreden sonra ilk defa Do�u Akdeniz'i Bat�’n�n güvenli�i için öncelikli bir co�rafya haline getirmi� oldu.

Bölgedeki jeopolitik dönü�ümde belirleyici olan di�er bir faktör ise Do�u Akdeniz'in Avrupa enerji güvenli�i çerçevesinde yeniden tan�mlanmas�na ve dolay�s�yla bölgedeki aktörlerin rekabete girmesine neden olan Do�u Akdeniz’deki do�algaz kaynaklar�n�n ke�fedilmesidir. Özellikle 2006 sonras�nda Avrupa-Rusya aras�nda ya�anan do�algaz krizi sonras�nda Avrupa’n�n enerji güvenli�i, Avrupa devletlerinin d�� politikas�n�n öncelikli gündemi haline gelmesine neden olurken, Do�u Akdeniz’de bu yeni aray��lara alternatif sunmas� nedeniyle ekonomik güvenlik aç�s�ndan kilit bir konum kazand�, bu geli�me de bölgede yeni rekabet ve çat��malar�n yo�unla�mas� ile sonuçland�. Özellikle son dönemlerde Do�u Akdeniz’deki enerji kaynaklar� konusunda birbirine yakla�an Yunanistan, K�br�s Rum Kesimi, �srail ve M�s�r bu yak�nla�may� güvenlik i�birli�ine de ta��yarak Türkiye’yi bölgede yaln�zla�t�r�lma çabas�na girdi. Öte yandan Yunanistan da NATO'ya ve ABD ile ili�kilerine yat�r�m yapmaya istekli bir d�� politika ile silahlanmaya daha fazla bütçe ay�rmaya ba�lam�� durumda.

Akdeniz’de güvenlik ve jeopolitik rekabette Libya krizi

Libya’da uluslararas� askeri müdahalenin ard�ndan geçen yakla��k sekiz senede istikrar sa�lanamad��� gibi bu yöndeki aray��lar hem bölgesel hem de küresel rekabetin gölgesinde kalmaya devam etti. 18 Mart 20112te ba�layan askeri müdahale ülkede zaten zay�f olan merkezi yap�y� yok etti ve bundan sonraki süreçte ülke, farkl� güçlerin merkezinde oldu�u siyasi bir bölünme sürecine girdi. 2014 seçimlerinin ard�ndan ülkedeki bölünmü�lü�ün, biri do�uda Tobruk, di�eri bat�da Trablus olmak üzere iki ana blok etraf�nda kümele�meye ba�lamas�yla birlikte ülkedeki siyasi krizin taraflar�, bölgesel rekabetin blok güçleri ile hizalanmaya ba�lad�.

Haziran 2014 seçimlerinin ard�ndan Libya’da biri Milli Genel Kongre di�eri (2014 seçimleri ile olu�an) Temsilciler Meclisi olmak üzere iki hükümetli siyasi bir yap�n�n ortaya ç�kmas�n�n ard�ndan, A�ustos 2014’te Trablus �ehrinde bu iki meclise ba�l� milis ve a�iretler ba�kentin kontrolünü ele geçirmek için silahl� mücadeleye ba�lad�lar. BAE ise Libya’da gerçekle�tirdi�i ilk hava sald�r�s� ile Trablus merkeze do�ru ilerleyen ve Milli Genel Kongre saf�nda yer alan Misrata güçlerinin ilerleyi�ini durdurmay� amaçlamaktayd�, ancak ba�ar�l� olamad� ve Temsilciler Meclisi Trablus’tan çekilmek ve Halife Hafter’in güvenli�ini sa�lad��� Tobruk’a yerle�mek zorunda kald�. Bu tarihten itibaren M�s�r ile BAE, uluslararas� arenada Tobruk hükümetine me�ruiyet kazand�rma çabalar�ndan Halife Hafter’in askeri birliklerine silah ve mühimmat temin edilmesine, finansal kaynaklar�n sa�lanmas�ndan Onur Operasyonlar�na hava deste�i verilmesine kadar geni� bir yelpazede Libya krizinde yönlendirici bir rol oynad�lar.

Hem ekonomik hem de askeri bir bölgesel güç olmay� hedefleyen BAE için Libya, ülkenin etki alan�n�n Körfez d���na yay�lmas� ve Suudi Arabistan'�n gölgesinden kurtularak ba��ms�z bir aktör niteli�iyle d�� politika ç�karlar�n� koruyaca�� bir saha olarak ön plana ç�k�yor. Libya krizinde elde etti�i manevra alan� ile birlikte BAE, d�� politikas�na tedricen askeri güç unsurlar�n� da ekleyerek bölgenin jeopoliti�inin �ekillenmesinde belirgin bir rol oynamaya ba�lad�. Öte yandan M�s�r, Libya ile payla�t��� ortak s�n�r nedeniyle 2011 uluslararas� askeri müdahalesinden itibaren sürecin önemli bir aktörüydü. Ancak 2013 darbesinin ard�ndan ülkede in�a edilen yeni otoriter yap� için Libya, rejimin ihtiyaç duydu�u ekonomik kaynaklar� sa�layabilecek bir etki alan� olarak daha da önem kazand�.

Öte yandan 2014 yaz�ndan itibaren BM taraf�ndan yürütülen ve 2015 y�l�nda Süheyrat Anla�mas� ile ana hatlar� belirlenen siyasi diyalog süreci, May�s 2018'de Paris Zirvesi ile Kas�m 2018’deki Palermo Zirvesi sonras�nda iyice belirginle�en bir �ekilde Fransa ve �talya’n�n da d�� politikalar�nda, ülkenin do�usundaki rakip siyasi olu�umun askeri kanad�n�n lideri Halife Hafter’den yana a��rl�k koyarak revizyona gitmeleri nedeniyle t�kand�. Her iki ülkenin de Akdeniz alg�s�n�n giderek güvenlik etraf�nda �ekillenmeye ba�lad��� bu dönemde özellikle Fransa için Libya’daki siyasi bölünmü�lük, ülkedeki terör örgütlerinin varl��� ve mülteci meselesi ile birlikte hem ulusal güvenliklerine tehdit hem de Fransa’n�n Kuzey Afrika, Sahel ve Frans�z Bat� Afrika'daki ç�karlar�na yönelik bir istikrars�zl�k kayna�� olarak tan�mlanmaya ba�lad�. 2018 y�l� itibar�yla Fransa ve �talya’n�n politikalar�ndaki bu de�i�im Libya krizinde inisiyatifin Körfez-M�s�r-Rusya hatt�na do�ru kaymaya ba�lamas�na neden olmu�tu.

BM ba�ta olmak hem uluslararas� kurumlar�n hem de ABD, Fransa ve �talya gibi 2011 askeri müdahalesinin mimar� olan aktörlerin Libya krizine yönelik kararl� bir çözüm iradesi ortaya koymam�� olmalar� da mevcut jeopolitik dönü�ümün ba�l�ca nedenleri aras�nda.

Uluslararas� aktörler çözüm iradesi göstermedi

Böylece M�s�r ve Körfez deste�i ile askeri anlamda önemli ilerlemeler kaydeden Hafter, Libya için istikrar� sa�layabilecek bir çözüm olarak kabul edilmeye ba�land�. Hafter’in Trablus’ta Giryan ba�ta olmak üzere önemli cephelerde gerilemeye ba�lamas� ve A�ustos 2019 itibar�yla, baz� a�iretlerin milis güçlerini do�uda kendi bölgelerine geri çekmesiyle ba� gösteren sava�ç� ihtiyac�, Hafter’e deste�i siyasi ve dolayl� seyreden Rusya’n�n Libya’da sahaya inmesi ile sonuçland�. Böylece Rusya Do�u Akdeniz’den Bat� Akdeniz’e do�ru da geni�leme f�rsat� bulmu� oldu.

Libya’daki iç sava��n seyrinin ne yöne evrilece�i belirsizli�ini korurken, Türkiye'nin Akdeniz'deki ç�karlar� aç�s�ndan kritik önem ta��yan bu ülkenin Türk d�� politikas�n�n odak noktalar�ndan biri olarak tan�mland��� ve bölgede ba�ka düzlemlerde kar�� kar��ya gelinen bölgesel rakiplerle bir mücadele alan� kabul edildi�i ifade edilebilir. Öte yandan BM ba�ta olmak hem uluslararas� kurumlar�n hem de ABD, Fransa ve �talya gibi 2011 uluslararas� askeri müdahalesinin mimar� olan aktörlerin 2014 y�l�ndan beri dramatik bir �ekilde çözümsüzlü�e ve iç sava�a sürüklenen Libya krizine yönelik bütüncül ve kararl� bir çözüm iradesi ortaya koyamam�� olmalar�n�n bu mevcut jeopolitik dönü�üme neden oldu�unu ifade etmek gerekiyor. Böylece Akdeniz, pek çok aktör için kritik öneme sahip bir alan olarak uluslararas� siyasete geri dönmü� oldu.

[Tunus, Libya ve M�s�r konular�nda serbest ara�t�rmac� olarak çal��an Nebahat Tanr�verdi Ya�ar Orta Do�u Teknik Üniversitesi Uluslararas� �li�kiler Bölümü'nde doktora çal��malar�n� sürdürmektedir]

YAZARLAR

Beytullah DEMİRCİOĞLU

Haydut Devlet �fadesi Devam�...

Arslan ATEŞ

ETE KEM��E HAPSOLMAK Devam�...

İdris ŞEKERCİ

28 �UBAT'IN SAHTE MA�DURLARINI DA SAHTE KAHRAMANLARINI DA TANIYORUZ Devam�...

Prof.Dr.Abdullah KAHRAMAN

Covid-19 A��s� �zerinden Medeniyet ve Uygarl�k Fark� Devam�...

Mustafa KASADAR

Ar damar� �atlayanlar�n al�ald�k�a al�almalar� Devam�...

Tuğba G�NEY

KAYGI VE TEVEKK�L Devam�...

شهم الدين بلاحورلو

اليوم العالم الاسلامي يقف علي حافة الهاوية Devam�...

Şahmettin BALAHORLU

�SK�P (SKOPJE) / KUZEY MAKEDONYA Devam�...

Muhammet BİNİCİ

BEN�M A�LEM Devam�...

Bayram KARA

AMER�KA YAZILARI-3 MASKE-D�N-B�L�M Devam�...

Dr. Muhammad SAFAR د. محمد صفر

(3) خواطر رمضانية قرآنية Devam�...

Av. Mustafa KARAKAŞ

Anayasa De�i�ikli�i, Yarg� Tarafs�zl��� Devam�...

Dr.Ali İmran BOSTANCIOĞLU

Be�eri Sermayeden Etkin �stifadeye Dair Devam�...

Dr. Metanet OĞUZ

�NSAN, �Z DE�ERLER�N� NASIL BEL�RLEMEL�? Devam�...

FOTO GALER�

Time Alem � 2015 Yasal uyar� : Sitemizdeki t�m yaz�, resim ve haberlerin her hakk� sakl�d�r. �zinsiz ve kaynak g�sterilmeden kullan�lmas� kesinlikle yasakt�r.