Doğu Türkistan’da Mescit Ve Medreselere Büyük Kıyım

Doğu Türkistan’da Mescit Ve Medreselere Büyük Kıyım

Türkistan İslam Cemaati’nin Arapça olarak yayınlan dergisinde Doğu Türkistan’daki mescitlerin ve medreselerin durumuna yönelik çarpıcı tespitlere yer verildi.

Çinliler, 1884’te Doğu Türkistan’ı işgal ettikten sonra, Türkistan ehlinin akidesine yönelik savaş başlattılar. Türkistan halkının akidesini tebdil ve tahrif ettiler. Aynı şekilde doğrudan bölge halkına yönelik bir savaş da başlattılar. Halkın mallarını ve varlıklarını çaldılar ve gaspettiler. Halktan bazılarını hapsedip bazılarını da öldürdüler; çünkü kendilerine yönelik ayaklanmaların sürmesinin en büyük sebebinin Müslüman Türkistan halkının İslam dinine bağlılıkları olduğunu öğrenmişlerdi.

Bu nefret ve haset, komünistler 1949’de yönetimi ele geçirdikten sonra açık ve net bir şekilde; ancak farklı biçimlerde ortaya çıktı.

Bu zalimler, günden güne zulümlerini artırdılar ve oradaki Müslümanların akidelerini ilhad ve kavmiyetçiliği yayarak yıkmak için adımlarını hızlandırdılar. Ve böylece gasp ve yağmalama yoluyla bu toprakları ve servetlerini ele geçirmek için uzun zaman önce tasarladıkları, Doğu Türkistan halkının tamamına yönelik ‘etnik temizlik politikası’ olarak bilinen planları gerçekleşti.

Bu milletin (Doğu Türkistan halkı) sayı bakımından kendilerinden daha az ve zayıf olduğunu, Yüce Allah’tan başka yardımcıları olmadığını öğrendikten sonra, liderleri Firavun’u taklit ettiler, hatta onun yaptığından daha fazlasını yaptılar. Allahu Teala şöyle buyurmuştur: “Şüphe yok ki, Firavun yeryüzünde (ülkesinde) büyüklük taslamış ve ora halkını sınıflara ayırmıştı. Onlardan bir kesimi eziyor, oğullarını boğazlıyor, kadınlarını ise sağ bırakıyordu. Şüphesiz o bozgunculardandı.”

Bu mücrimler, sıkı denetimleri altında olan ve ilhad menheclerini izleyen, sınırlı sayıda -ne besler ne de açlıktan kurtarır nitelikte- birkaç okul dışında, insanların ülke içinde ve dışında İslami eğitim almalarını engellemek ve her türlü vesileyle Müslümanları kısıtlamak için birtakım önlemler aldılar.

Mescid ve İslami medreselere yönelik uygulamalarından bazıları şunlardır:

İlk olarak: 1996’da yapılan son istatistiklere göre, 28 binden fazla mescid ve 18 bin dini medrese kapatılmış, kapatılan bu mescid ve medreseler, İslami değerlere aykırı düşen işler için kullanılmaya başlanmıştır.

İkincisi: İslami kütüphanelerin teftiş edilip, 730 binden fazla eşsiz İslami kitap ve eser toplanmış ve alimler bu eserleri meydanlarda yakmaya zorlanmıştır.

Çince dilini kullanan medreselerin durumu, yerel dilleri kullanan medreselerin durumundan çok daha üstündü. Ve bu Çin hükümeti tarafından kasten yapılan bir ihmaldi. Aynı şekilde Çinli yerleşimciler de üniversitelerde, enstitülerde ve okullarda çoğunluğu oluşturuyorlardı. Doğu Türkistan’da bilimsel ve teknik heyet başkanlığı ve planlama, üretim ve yatarım kuruluşları başkanlığı pozisyonlarında hep Çinliler vardı. Hatta Türkistan Tarihi, İslam Tarihi ve Türkistan dili gibi derslerin öğretmenleri dahi Çinlilerden oluşuyordu.

Uyguladıkları bu siyasetlerle, Müslümanları cahilleştirmeyi, onları önem arzeden mevki ve pozisyonlardan uzaklaştırmayı ve içeride ve dışarıda eğitim fırsatlarını kısıtlmayı hedefliyorlardı.

Çin hükümeti, Türkistanlı öğrencilerin eğitim amacıyla ülke dışına çıkmalarını yasaklıyor ve Çinliler Müslüman Türklerin evlatlarına kasıtlı olarak yalnızca Çin tarihini öğretiyor.

Üçüncüsü: Mescidlerde Kur’an-ı Kerim ezberleme kurslarını ve din ahkamının öğretilmesini yasakladılar. Bu, yalnızca resmi otoritelerin denetimi altında, başlıca şehirlerde açılan İslami enstitülerde gerçekleşebiliyordu.

Dördüncüsü: Mescidlerin restorasyonu ve tamiri veya yeni bir mescid inşa edilmesi, ancak resmi otoritelerden alınan resmi izinle gerçekleşebiliyordu.

Beşincisi: İslam alimlerinin, Müslümanların, -evlilik ve boşanma akitleri, miras, zekat toplama ve dağıtma gibi- şahsi hallerine ilişkin yasalara müdahale etmelerinin engellenmiştir.

Altıncısı: Komünist rejime revaç kazandırmak ve Çinli yönetimlerin uygulamalarını desteklemek için İslami kavramları (mefhumları) kullanmışlar ve Marksist Maoist Komünist Çin ideolojisini tenkit eden dini kavramlara işaret edilmesini yasaklamışlardır.

Yedincisi: Çin Komünist Partisi mensupları, hiçbir dini şiarı yerine getirmemektedirler. Ve kim olursa olsun hiç kimsenin, dine karşı tutumlarından ötürü onları hakir görme veya kötüleme hakkı yoktur.

Sekizincisi: Resmi imam dışında birinin imamlık ve hatiplik yapması yasaklanmıştır. Aynı şekilde resmi yönetimlerin izniyle açılmış olup yine bu yönetimlerin denetimi altında olan mescitler dışında namaz kılınması ve vaaz verilmesi de yasaklanmıştır. Bunun yanı sıra yabancı bir alim veya imamın mescitlerde Müslümanlara imamlık yapması ve hutbe vermesi de yasaklanmıştır.

Dokuzuncusu: Alimlerden ve imamlardan oluşan bütün din adamları, Çin Komünist Partisi liderliğine bağlı olup, sosyalist rejime göre hareket ederler. Ve alim imam, hükümetin şartlarına ve görüşlerine uyar. Dini kuruluşlar, din konusunda komünist partinin siyasetini uygulamaya çalışır.

Onuncusu: Dini bir kuruluş, bakanlar kurulunun onaylaması şartıyla medrese açabilir. Bakanlar kurulunun onayı olmaksızın hiçbir dini kuruluş veya şahıs dini bir okul açamaz. Resmi otoritelerin izni olmaksızın dini kitap, broşür, CD vs. basılamaz, çoğaltılamaz ve dağıtılamaz.

Onbirincisi: Bu kanunun uygulanmasına itiraz eden tüm dini kuruluş ve şahıslar ağır cezalara çarptırılır.

 

Hazırlayan  : Bilal Et Turkistani

Tercüme : Abdullah Et Turki

Kaynak : Doğu Türkistan Bülteni Haber Ajansı

YAZARLAR

شهم الدين بلاحورلو

اليوم العالم الاسلامي يقف علي حافة الهاوية Devamı...

Mustafa KASADAR

Ar damarı çatlayanların alçaldıkça alçalmaları Devamı...

Prof.Dr.Abdullah KAHRAMAN

Covid-19 Aşısı Üzerinden Medeniyet ve Uygarlık Farkı Devamı...

Arslan ATEŞ

ETE KEMİĞE HAPSOLMAK Devamı...

Beytullah DEMİRCİOĞLU

Haydut Devlet İfadesi Devamı...

Dr. Metanet OĞUZ

İNSAN, ÖZ DEĞERLERİNİ NASIL BELİRLEMELİ? Devamı...

Av. Mustafa KARAKAŞ

Anayasa Değişikliği, Yargı Tarafsızlığı Devamı...

Bayram KARA

AMERİKA YAZILARI-3 MASKE-DİN-BİLİM Devamı...

İdris ŞEKERCİ

28 ŞUBAT'IN SAHTE MAĞDURLARINI DA SAHTE KAHRAMANLARINI DA TANIYORUZ Devamı...

Dr.Ali İmran BOSTANCIOĞLU

Beşeri Sermayeden Etkin İstifadeye Dair Devamı...

Dr. Muhammad SAFAR د. محمد صفر

(3) خواطر رمضانية قرآنية Devamı...

حسين الموسى

وجاء رمضان Devamı...

Tuğba GÜNEY

KAYGI VE TEVEKKÜL Devamı...

FOTO GALERİ

Time Alem © 2015 Yasal uyarı : Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır.