28 Şubat ve Ezherliler

28 Şubat ve Ezherliler

28 Şubat sürecinde ülkede pek çok kesim mağdur oldu. Memurların tayini çıktı, müdürlük unvanları ellerinden alındı, başörtülüler okullarından ayrıldı, askerler gözlerinin YAŞ’ına bakmadan ordudan atıldı.

 

28 Şubat ve Ezherliler

 

TİMEALEM / DR.NECMETTİN ÇALIŞKAN

 

Bugün de bir mağduriyetten söz edeceğiz.

Yakın tarihimizin acı sayfalarında yer alan, 28 Şubat’ın son mağdurlarından, el-Ezher Üniversitesi mezunlarından…

Çok renkli bir dönemdi. İçerde Refah’ın yükseldiği, İslamcı siyasal akımın zirve yaptığı, gençlik kadrolarının çeşitli üniversitelerde aktif olduğu, kadronun ideolojik amaçlarına uygun öğrencilerin, çeşitli ülkelere özellikle Mısır’a gittiği yıllardı.

O yıllar Mısır, diplomatik ilişkiler, diplomanın geçerli oluşu (denkliği), refah düzeyi vs. gibi sebeplerle ortalama Türk öğrenciye hitap etmekteydi.

Binlerce öğrenci dini geleneklere bağlı tarihi el-Ezher Üniversitesi’nde öğrenim görmekteydi.

Çevrenizde hoca kimliğiyle bilinen, pek çok STK’da etkin rolü olan, çoğunu bilip tanıdığınız, fedakâr cefakâr insanların yürek burkan hikâyelerinden, ne yiyip içtiğinden, maddi durumundan haberdar olmadığınız, yüzünüze gülen, içi kan ağlayan hocalardan söz edeceğiz.

Bu tezgâhtan kimler çıkmadı ki?  O dönem öğrencilerinden şimdiki, Cumhurbaşkanı tercümanı, Genel Başkan Yardımcısı, radikal ve ılımlı hocalar, her mezhep ve meşrepten tasavvuf taraftarı ve karşıtları, Türkiye ve Avrupa’da, müftü, cemaat lideri mealci, siyerci, kanaat önderi, yazar ve akademisyen vs.

Boşa düşenler ise, bir kısmı mecburiyetten ya firmaların ihracat departmanında ya da hac umre organizasyonlarında görev yapıyor.

28 Şubat sürecinde ülkede pek çok kesim mağdur oldu. Memurların tayini çıktı, müdürlük unvanları ellerinden alındı, başörtülüler okullarından ayrıldı, askerler gözlerinin YAŞ’ına bakmadan ordudan atıldı.

Şimdi rövanş dönemiydi, mağdur olan tüm kesimlerin hakları iade edildi. Binlerce memur ve asker disiplin affıyla görevlerine döndü, emeklilik hakları verildi.

Ama bir kesim; 28 Şubat sürecinin zor kısmını üstlenen kesim; Ezherliler hariç. Çünkü onlar, tehlikeli bölgede mayınlı alandaydılar.

Süreç içinde diğer mağdur kesimler gibi Ezherlilerin sesi gür çıkmadığından daha doğrusu utanarak, hak talebinde bulunmadıklarından, haksızlığı telafi eden yeterli bir düzenleme yapılmadı.

Ülkemizdeki binlerce Ezher Mezununun sorunları hâlâ çözüm bekliyor. Ortada kesin bir mağduriyet ve anayasal vatandaşlık haklarının çiğnenmesi söz konusu.

Kanuni haklarla yasal yollardan, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alınan belge ile resmi öğrenci statüsünde olan, hatta bizzat devlet tarafından resmi öğrenci olarak gönderilmiş olanlar da dâhil; Ezher mezunlarının diplomaları yok sayıldı.

YÖK tarafından denklik verilenlerin diplomaları, geriye dönük iptal edilerek geçersiz kılınarak “Sen artık lise mezunusun” dendi.

Bunun sonucunda, kısa dönem askerlik yapıp terhis olanlar, tekrar askere çağrıldı.

Asaleti tasdik olmayan yeni öğretmenler, meslekten ve görevden ihraç edildi.

Asaleti tasdik olanlardan, okuldaki müdür ve öğretmen, hizmetli oldu.

Ailesinin yıllarca büyük umutlarla ve zorluklarla okuttuğu hiç göreve başlayamayan binlercesi, bir anda işsizler ordusuna katıldı. Özele inip yaşanan dramları anlatmayalım.

Bu saatten sonra sanki lütufta bulunup, denkliği verilen diplomaların bir anlamı yok.  Verilen lütuf değil olsa olsa “hakların eksik olarak iadesi”dir. Hukukun temel kurallarındandır; Geç gelmiş adalet, adalet değildir.

Yıllar sonra alınan diploma olsa olsa güzelce çerçeveletip salonun girişine asılabilir, başka da bir işe yaramaz.

Ülkemizde muhacir, Bağdat Üniversitesi Prof. unvanı, Yemen Doktorası ve Şam Üniversitesi şeref mezunu diplomasını yanında gezdiren nice insan var.

Gerekli adımlar zamanında atılmadı. Sanki gizli bir el özellikle bekletti ki, diplomalar işe yaramasın, mezunların yaşı 40’ı geçsin.

Bu konuda çalışma yapanların taleplerini bilmiyorum. Ancak bir çırpıda söylenebilecek hususlar;

Görevden ihraç edilenler, ihraç edildikleri tarihten bugüne kadar görev yapmış sayılarak emekliliklerinin önünün açılmalıdır. Bu hak başka kurumlardaki personele sağlandı, pekâlâ Ezherlilere de verilebilir.

Memur olma yaşını geçmiş kişilere, mezuniyet tarihi esas alınarak KPSS şartı kaldırılarak memuriyet hakkı tanınmalıdır.

Yaşanan bütün mağduriyetler göz önüne alınarak, tazminat yolu açılmalıdır.

Böylece devlet sorumluluğu yerine gelecek ve ilerde yurtdışında dini eğitim alacaklar açısından güven sağlanmış olacaktır.

Yaşanan bu sıkıntılar yüzünden günümüzde aileler, çocuklarını yurtdışına İslami eğitim almak için göndermekten çekiniyorlar.

Yoksa, bu politikalardan maksat böylece hasıl olmuş olabilir mi?

YAZARLAR

Prof.Dr.Abdullah KAHRAMAN

Covid-19 Aşısı Üzerinden Medeniyet ve Uygarlık Farkı Devamı...

Arslan ATEŞ

ETE KEMİĞE HAPSOLMAK Devamı...

Dr.Ali İmran BOSTANCIOĞLU

Beşeri Sermayeden Etkin İstifadeye Dair Devamı...

Dr. Muhammad SAFAR د. محمد صفر

(3) خواطر رمضانية قرآنية Devamı...

Av. Mustafa KARAKAŞ

Anayasa Değişikliği, Yargı Tarafsızlığı Devamı...

Mustafa KASADAR

Ar damarı çatlayanların alçaldıkça alçalmaları Devamı...

Dr. Metanet OĞUZ

İNSAN, ÖZ DEĞERLERİNİ NASIL BELİRLEMELİ? Devamı...

Tuğba GÜNEY

KAYGI VE TEVEKKÜL Devamı...

Beytullah DEMİRCİOĞLU

Haydut Devlet İfadesi Devamı...

شهم الدين بلاحورلو

اليوم العالم الاسلامي يقف علي حافة الهاوية Devamı...

İdris ŞEKERCİ

28 ŞUBAT'IN SAHTE MAĞDURLARINI DA SAHTE KAHRAMANLARINI DA TANIYORUZ Devamı...

Bayram KARA

AMERİKA YAZILARI-3 MASKE-DİN-BİLİM Devamı...

حسين الموسى

وجاء رمضان Devamı...

FOTO GALERİ

Time Alem © 2015 Yasal uyarı : Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır.